18 Ekim 2007 Perşembe

Bilim ve İktidar Kitabına İlişkin Yorumlarım


Bilim ve iktidar kitabı eski çağlardan günümüze uzanan bilimle iktidarın iç içe geçmiş ilişkisine değinmiştir.


Eski çağ bilim insanlarının bilimsel çalışmalarına, bu çalışmaları sonucu bilime ve insanlığa katkılarına dikkat çekilirken orta çağda bilimin ve bilim insanlarının kilisenin otoritesiyle giriştiği mücadeleye yer verilmiştir. Yine orta çağda kilise otoritesinin artmasıyla birlikte bilimsel çalışma yapan kişilere baskı yapıldığı bilimsel çalışmalar yapmaları engellendiği vurgulanmıştır.
On yedinci yüzyılda bilim ve sanat alanında yapılan yeniliklerle birlikte bilimsel çalışmalar Rönesansın etkisiyle yeniden eski saygınlığını kazanmış, iktidar tarafından desteklenmiştir. Bu dönemde iktidarın da desteğiyle bilimsel çalışmalar hız kazanmıştır.


İktidarın bilime olan desteği zaman zaman bilimin iktidara hizmet etmesi şeklinde yön bulmuş, bu durum da etiğe aykırı çalışmalarla sonuçlanmıştır. Atom bombası örneğindeki gibi iktidarın, elindeki sınırsız kaynakları kullanarak sözde insanlık yararına yaptırdığı çalışmaların zarar verici sonuçlarının oluşturduğu tahribatlara dikkat çekilmiştir.


Bilimin doğayı araştırırken elde ettiği bulgular, onu tahrip edici sonuçlara götürmemelidir. Bilim, iktidarın sağladığı kaynakları yeni bir şeyler bulmak pahasına doğaya ve insanlığa zarar verecek yönde kullanmamalıdır. Bu bağlamda iktidarın ideolojik arzuları doğrultusunda doğrulara yön verilmemesi gerektiği söylenebilir. Modern bilimin temellerinin atıldığı eski çağlarda doğayı anlama uğraşları içinde olan bilim adamlarının saf ve iyi niyetleri günümüz bilim adamlarının kılavuzu olmalıdır.


Bilimin, iktidarın hizmetinde olduğu, çıkarlarına aykırı hareket edemeyeceği düşüncesindeyim. Bilim ile iktidarın birbirini etkilediği kuşkusuz; siz ne düşünüyorsunuz günümüzde bilim mi iktidarın emrinde yoksa iktidar mı bilimin?

2 yorum:

Cem dedi ki...

Günümüzde bilim, iktidar ve endüstri birbirine geçmiş durumda. Küreselleşme adı altında büyük, çok uluslu şirketler aslında yönetici konumunda. İktidarlara sadece denetleme görevi verilmeye çalışılıyor. Onlar da bu konuda ne kadar başarılı bilmiyorum. Bilimsel araştırmalara kaynak ayıran da bu şirketler. Dolayısıyla bence bilim işrketlerin elinde. Devlete de denetçi oloma rolü biçilmiş.

Kırmızı Başlıklı Kız dedi ki...

Yorumun için teşekkürler Cem.